Uzay benim herşeyim. Gece ve gündüz farketmez, ben sürekli uzayın içindeyim. Uzay benim, ben uzayım.
Yıllar önce gecenin karanlığında yalnız olduğumu düşünmeye başlamıştım, bir anda yıldızlar bana göz kırpmaya başladı. Tabi ben de onlara...
Bir hukukçu olsam da, belki birçoklarından daha fazla Gök bilimciyim. Belki de mesleğimle bağdaşmasının asıl nedeni budur. Uzay Hukuku benim için bu açıdan değerlidir. Bir kazanç beklentisi olmadan, uzayın hukukunu yazmak, onu uygulanabilir hale getirmek.
İşte bu nedenle bireysel çabalardan daha fazlasına ihtiyaç duyarak bu önerimi dernek kurucu üyelerine açtığımda, aslında onların da çoktan böyle bir fikir beklediklerini gördüm. Tabi bu bekleyişi dernek resmi olarak kurulduktan sonra her bir yeni üyemizin yüzünde ve gözlerinde okuyabiliyorum.
Bir dernek kurmak ve onu yönetmek herşeyden önce vefa ile ilişkilidir. Başka bir şeyle açıklanamaz. Ben de uzaya, bizim herşeyimizi oluşturan sonsuz varlığa duyduğum vefayı karşılamak istiyorum. Önce bilimsel sonra hukuksal açıdan insanlığa uzayın tam anlamıyla yaşanabilir olduğunu hissettirmek ve öğretmek istiyorum. Teknolojilerin yerinde kullanılmasıyla insanlığın çok daha iyi noktalara ancak uzayda getirilebileceğini göstermek istiyorum. Ve Dernek olarak göstermek istiyoruz.
Tüm uzay sevdalılarına buradan seslenmek istiyorum: Derneğimiz sizin için var. Hep beraber uzayı daha yaşanabilecek bir hale getirebilir, insnalığı refah ve huzur içinde yaşamaya değer ortamlara ulaştırabiliriz.
O halde gelin hep beraber Uzaya Hukuk ve Bilim Derneğini genişletelim, duyuralım, onu bu alanda zirveye taşıyalım.
Saygılar dilerim.